Linç Kampanyası Başladı

Referandum Sürecindeki Sessizlik

AK Parti ve MHP’nin birlikte sürdürdüğü EVET çalışmalar sonucu 62,63,64 Dönem Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün kampanyaya destek vermemesi sosyal medya tarafından bir linç kampanyasına maruz kaldı.

Cumhurbaşkanız sayın RECEP Tayyip Erdoğan, AKP’nin referandum kampanyası için eski AKP milletvekillerinden destek istemişti. Cumhurbaşkanız sayın RECEP Tayyip Erdoğan, bu amaçla eski AKP milletvekilleriyle  yemekte buluşurken bu iki isim yoktu.

Evet kampanyasına destek vermeyen fakat muhalifte durmayan bu iki isim için sosyal medya ve haber kanallarında saldırıya uğraması sevenlerini üzüyor.

Nitekim bu iki isimde Adalet ve Kalkınma Partisinde uzun yıllar emek harcamış gerektiğinde koltuğu bir başkasına devretmeyi çok iyi bilen kişilerdir.

Bunları görmezden gelip karalamak vicdanları sızlatıyor.

Hayır oyu kullanan seçmeni ikinci sınıf insan muamelesi gösterip kutuplaştıran bir sistemi insanların tasvip etmesi mümkün değil. Şöyle ki Hayır oyu kullananlar dağ kadrosudur gibi söylemler demokrasiye aykırı hitaplardır.

Nitekim ortada iki seçim tanınmış. Evet yada Hayır. Düşünsenize hayır dediğiniz için psikolojik olarak kendinizi terörist kategorisinde bulabiliyorsunuz.

Ben vatansever milliyetçi bir insan olarak devletin tüm kurumlarına liyakat sistemiyle alım yapılma taraftarıyım.

Kamudaki bu yozlaşmaları görünce Hayır oyunun daha cazip olacağı düşüncesindeyim

Şöyle ki ;

Daha önce Fetö yapılanma elini kolunu sallaya sallaya her kuruma adam yerleştirebiliyor kendinden olmayanları linç kampanyalarla yada entrikalarla saf dışı bırakıp kendi zihniyetinde koşulsuz şartsız itaatkar insanları sisteme dahil edebildiyse günümüz sistemde de pek bir farkının olduğunu düşünmüyorum.

Neden mi derseniz.

Çoğu kamu kurum ve kuruluşunda mülakat aşaması yapılıyor.  Maalesef üzülerek söylüyorum bizim ülkeden mülakat sistemi torpil sistemi demektir. Bunu dışarıda 10 insana sorun 10 kişide size aynı yanıtı verecektir.

Milli Eğitim Bakanı geçen gün mülakat ile alımlarda  bir söyleminde bir öğretmen  a,b,c biliyor diye öğretmen olacak değil gibi söylemler öğretmenlerin tepkisine sebep olmuştur. Nitekim Millet Vekili olma zihniyetinde ilkokul şartı yeterli olabiliyor ve bu insanlar ülkeyi yönetebiliyorsa a,b,c bilen bir insanın bilmesi ve öğretmen olması da doğal karşılanmalı.

Bir diğer sebep mülakatlar başta yapılır örneğin gerçekten samimi olunursa bir öğretmen adayı üniversite sınavından sonra öğretmen olmaya kararı verdiyse üniversiteye girmeden önce mülakata tabi tutulabilir. Bu doğal  karşılanacak bir durum. 4 yıllık bölümü bitirip Kpss sınavında yeterli puanı aldıktan sonra torpilin olmaması ise bu ülkenin emek harcayan gençliğine yazık edilmiş olur.

Diğer bir sebeb ise şirket adı altında sonradan kadroya geçirme durumu. Buda toplum tarafından şiddetle eleştirilen bir durum. Şehir hastaneleri açıldı buraya şirket elemanları alında ilerde heppimiz göreceğiz bu elemanlar kadroya alınacaklar.  Heppimiz liyakat istiyorsa bu alımlar puan usulu ve adli soruşturma ile yapılmalı. Gerçek ve doğru olanda budur.

Kpss den 80 ve üstü alan arkadaşlarım boşta gezinirken 60-70 puanlarla memur insanları görünce sisteme Hayır demek daha mantıklı geliyor.

Çünkü şuan bu yetkilerle bunlar oluyorsa yarın daha büyük yetkilerle daha fazla tehlikeler oluşabilir.

Bu yüzden Ahmet Davutoglu ve Abdullah Gül’ün sosyal medyadaki Linç kampanyalarını şiddetle kınıyorum.

Unutmayın 4 yıl önce fetö geberseydi belki bugün herkes türbesine gider dua ederdi.

Birbirimizin düşüncelerine saygı duymalı evet ve hayır olarak insanları linç kampanyalarına maruz bırakmamalıyız.

 

Bu Yazıya Emoji ile Tepki Ver

0
0
0
0
0
0
0
0
0

Makale Hakkında Yorum Yapın!

Bir cevap yazın

Makale Hakkında Yapılan Yorumlar

Bu yazıya henüz yorum yapılmamış.